Dil Ve Biliş: İşlev Ve Yetersizlikleri

Yetişkin nörolojik hastalıkların çoğunda, sendromlara veya diğer bozukluklara bağlı olarak dil alanında öncelikli sorunlar vardır ve bu sorunlar bilişsel işlevlerinin normal olmadığını işaret etmektedir.

Bilişsel sorunları olan bireyler eşlik eden dil sorunları ile; bellek, dikkat, yürütücü işlevler ve görsel-uzamsal yetilerde bozulma gibi işlevsel yetersizliklerle başa çıkmak zorunda kalırlar. Dolayısıyla afazide bilişsel süreçler etkilenmektedir. Dil bozukluğunun şiddet düzeyi bilişsel yetilerin alt alanları etkileme düzeyinde etkili olmaktadır. Bir bilgiyi hatırlamada nasıl ki dikkat belleği etkiliyorsa, bellek de dil becerilerini etkileyecektir. Sonuç olarak, birbirleriyle etkileşim içinde olan bilişsel yetiler- gerçekleşecek etkinliğin biçimine göre- okumayı, yazmayı, anlamayı ve ifadeyi etkileyebilir.

Beyinde her bölüm birbiri ile etkileşim içindedir ve bu örüntüsü içinde bir yetinin/becerinin hasarlanmasının diğerlerinin etkileşimini de etkileyeceği mutlaktır.

Dil bozukluğu olan kişilerde, bozukluğun şiddetine göre bu bileşenler merkezi pozisyonlarından uzaklaşarak birbirleriyle normal etkileşimde bulunma alanlarından çıkabilirler.

Dil becerilerini dört bir koldan destekleyen bilişsel yetilerin etkilenmesi durumunda, klinisyenler dil becerisinden önce etkilenen yetilerin terapisi için çalışırlar. Hangi yetersizliğin daha ağır bastığını öğrenmek için ön değerlendirme testi uygulanmaktadır. Klinisyen ön değerlendirme ve hikaye alma kısmını bitirdikten sonra bilişin en önemli becerisine (dikkat, bellek, dil, yürütücü işlevler ve görsel-uzamsal beceriler) odaklanma aşamasına gelir.

dil-ve-bilis-islev-ve-yetersizlikleri

dil-bozuklugu

Bellek

Eşyanızı nereye koyduğunuzu, yapmayı planladığınız etkinlikleri, diğer kişilere iletmeyi düşündüğünüz mesajları, konuşma sırasında kullanacağınız sözcükleri, bir gün önce yediğiniz yemeği, telefon şifrenizi unutuyor, bazen tanıdığınız kişileri, simalarını veya gittiğiniz yerleri anımsamakta zorluk çekiyorsanız belleğe kayıt ve kayıttan geri çağırma süreçleri ile ilgili sorunlar yaşamaktasınız.

Bellek, tek bir bütün değil, parçalardan oluşmuş bir bütündür. Parçalarda ‘dikkat, alma/algılama, depolama, alıştırma/tekrar yapma, hatırlama’ gibi evreler işlemlenir. Dikkat, bilginin beyne giriş yaptığı kapı mekanizmasıdır. Eğer gelen bilgi sizi ilgilendirmiyorsa veya bilgiyi yeterince önemli bulmadıysanız, bu bilgi kapıdan alınmaz ve saklanmak üzere depolanmaz. Alma/algılama, öğrenme anında gelen bilginin ilk kaydıdır. Bu bilginin ne kadar kalıcı olacağı ve kayıt altına alınacağı sizin bir önceki evrede o bilgiye yönelttiğiniz ilgi, dikkat ve önemle ilgilidir. İlgilendiğiniz konular ve duygusal durumlarınız her şeyden daha önemlidir. Bu tür bilgiler çok derin düzeylerde işlenir ve daha önceden var olan anılarınıza ilişkilendirerek yeri sağlamlaştırılır. Bilgi bu derece sağlam kodlanmışsa uzun dönem belleğe depolanmıştır. Yine de, önemsediğiniz bu bilgi bile zaman zaman kullanılmaz veya yüzeye çıkarılmazsa, bir süre sonra kendiliğinden kaybolur. Bilginin farklı zamanlarda hatırlanarak gündeme gelmesi gerekir. Örneğin, internet bankacılığınızın şifresini sıklıkla kullanmıyorsanız, kullanma zamanı geldiğinde hatırlama amacıyla geçersiz denemeler yapmak zorunda kalabilirsiniz. Benzer şekilde, hiç geri çağrılmayan diğer bilgilerin de zamanı geldiğinde unutulduğunu üzüntü ile fark edebilirsiniz. Hatırlama veya geri çağırma işlevi uzun dönemde depoladığınız bilgiye erişebilme düzeyiniz ile ilgilidir. Hatırlama becerisi görsel, işitsel gibi bir takım ipuçları ile tetiklenebilir.

Bellek Türleri Nelerdir?

Bellek yetileri, içerdiği süre (anlık bellek/çalışan bellek, kısa dönem bellek, uzun dönem bellek ve geleceğe yönelik bellek) ve hatırlanacak bilgiye göre (sözel bellek, uzamsal bellek ve motor beceri belleği) iki farklı türde incelenmektedir.

Anlık veya çalışan bellek, belleğin ilk çalışma düzeyidir. Duyularla alınan bilgi birkaç saniye kadar saklandığı bellek düzeyine gider. İşlemlemeye almadan veya saklamaya/saklamamaya karar verme aşamasından önceki geçici bir süre bellek gelen bilgiyi bir not olarak saklar.

Kısa dönem bellek, bilginin kullanılabilecek kadar yeterli bir süre için tutulduğu düzeydir. Beynin hipokampus alanının bu düzey için önemli olduğu bilinmektedir. Uzun dönem bellek, genellikle geçmişinize dair bilgileri içeren bellek tipidir.

Prospektetif bellek, ‘yarın saat 16.00’da dişçi randevum var.’ İfadenizde olduğu gibi geleceğe yönelik birtakım planlarınızı sakladığınız bellek düzeyidir. Genellikle beynin organizasyon ve planlama becerilerinden sorumlu olan frontal lobun bu tür bellek işlevlerinde önemli rolü olduğu bilinir.

 

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

afazi-ile-seni-seviyorum-demek
Afazi İle ‘’Seni Seviyorum’’ Demek

Afazi sadece iletişimi etkilemekte, kişinin zekasını etkilememektedir. Afazi, bir ins…

Devamını Oku
yeni-bir-beyin-implanti
Yeni Bir Beyin İmplantı

Bir konuşma sentezleyicisi kullanarak beyin sinyallerini neredeyse normal konuşmaya d…

Devamını Oku
alzheimer
Alzheimer

Alzheimer, beyinde bazı hasarlara neden olan ve geri döndürülemeyen bir hastalıktır. …

Devamını Oku